Sayfalar

30 Eylül 2010 Perşembe

Yarım kalan bir hikayeyiz artık seninle !

Yarım kalan bir hikayeyiz artık seninle
Ayrı yollara yürüyoruz
Hayat bu...
Serseri bir rüzgar gibi estin sen şimdi uzaklara
Ben göğsümde solgun bir gülle yaşarım yıllarca
Yaşamaksa bu!
Ayrı akşamlara yatıp
Ayrı sabahlara uyanırız bundan sonra
Hataları aşk sanıp
Başka tenlerde avunuruz boşuna
Ve gizli gizli yaralanırız
Şunu bil ki daima
Ben, en güzel yeri hatırana saklarım
Talan olmuş gönül bahçemde
Saçlarımda tel tel hüzünlerle
Gözlerimde azalan güneşlerle
Ben hep seni beklerim bu şehirde
Bir gün dönersin diye

Kendine iyi bak ey sevgili!

Kendine iyi bak en sevgili!

18 Eylül 2010 Cumartesi

CAN ÇEKİŞME

Yollarda dolaşacağım yorgunluktan bitmedikçe
yalnız yaşamayı öğreneceğim, gözlerinin içine dikerek gözlerimi
geçen her yüzün ve hep aynı kalmayı.
Damarlarıma yayılan bu serinlik
sabah duyumsadığım bir uyanıştan başka bir şey değil
öylesine gerçek: Yalnızca kendimi daha güçlü hissediyorum
bedenimden, daha soğuk bir titreyiş eşlik ediyor sabaha.

Yirmi yaşımın sabahları uzak.
Yarın yirmibir olacağım: Yarın yollara çıkacağım,
her taşını, gökyüzünün her çizgisini anımsıyorum.
Yarın yine herkes beni görecek
ve dimdik ayakta olacağım, durabileceğim
vitrin camlarında kendimi seyretmek için.Bir zamanların sabahları,
gençtim ve bimiyordum, benim geçip gittiğini bile bilmiyordum
-kendinin efendisi bir kadın- zayıf bir çocuktum
yıllar yılı süren bir ağıttan uyandım:
Şimdi sanki o ağıt hiç yaşanmamış gibi.

Yalnızca renkleri istiyorum.Renkler ağlamıyor,
bir uyanış gibiyim: Yarın renkler dönecek.

Herkes sokağa çıkacak,
her beden bir renk - bebekler bile.
O açık kırmızı elbiseli vücut,
uzun bir solgunluktan sonra yeniden başlayacak yaşama.

Duyacağım etrafımda dolaşan bakışları
ve ben olduğumu anlayacağım: Şöyle bir bakarak,
kendimi insanlar arasında göreceğim.
Her yeni sabah,
yollara düşeceğim renkleri aramak için!